Bu yıl 5’incisi gerçekleştirilen Kitap Günleri’nin 6’ncı gününde Ahmet Pesen, Sema Odacıl ve Ulaş Töre Sivrioğlu, Gazeteci Önder Balıkçı’nın moderatörlüğünde söyleşi gerçekleştirdi.
Bandırma Belediyesi tarafından bu yıl 5’incisi gerçekleştirilen Kitap Günleri’nin 6’ncı gününde yerel yazarları Ahmet Pesen, Sema Odacıl ve Ulaş Töre Sivrioğlu, Gazeteci Önder Balıkçı’nın moderatörlüğünde söyleşi gerçekleştirdi. Soru cevap halinde ilerleyen söyleşi vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü.
“ARKEOLOJİ VE SÖZLÜ TARİH ÇALIŞMALARI BİRLEŞTİRİLDİ”
Manyas Kazakları kitabının içeriğinden bahseden Yazar Ulaş Töre Sivrioğlu, “Manyas Kazakları kitabının önemi Türkiye’de ilk defa derli toplu bir çalışma olması. Servet Somuncuoğlu ilk defa Manyas kazakları hakkında Türkiye’de araştırmalar yapıp tanıttı. Atlas dergisinde yazılar yazdı. Tarih arkeoloji ve sözlü tarih çalışmalarının birleştirildiği bir kitap. Dönem dönem Manyaslılarla konuşularak onların konuşmaları da eklendi. Manyas kazakları tarih kitabı olduğu kadar yöre turizminin tanıtılması içinde bir katkı oldu.” dedi.
“KİTABIMI YAZMAK İÇİN BANDIRMA BASINI’NDAN YARARLANDIM”
Bandırma’nın kurtuluşuyla ilgili kitabında basın bilgilerinden ve belediye arşivinden yararlandığına dikkat çeken Sema Odacıl, “Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencisiyim. Geçen yıl Son Kurşun sempozyumu düzenlendi. Hocam bana Bandırma’nın kurtuluşu konusunu önerdi. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Karayaman ‘17 Eylül Kurtuluş Günü Kutlamaları’ adlı kitabımı yazmamda aracı oldu. İlk kaynağım basındı. Bandırma basınınında 1923-30-40 lı yıllarda yazılmış olan çok fazla bilgi vardı. 17 Eylül ile ilgili haberleri toplamaya çalıştım. Bandırma Belediyesi’ninde arşivinde işgal günlerinde o yıllarda hayat nasıldı, neler yapıldı bunları araştırdım. Benim için en zorlu kısım buydu. Bandırma’da Mondros ateşkesinden sonra neler olduğunu bilmiyorduk ve bu bilgilere ulaştım. Kutlamalardan ziyade Bandırma kurtuluşunun nasıl olduğunu bilmesi gereken ve hak eden bir şehir.” dedi.
“HABERLERİMİZİ EMANETÇİLERLE ULAŞTIRIRDIK”
Eski yıllarda gazetecilik yapmanın zorluklarından bahseden Ahmet Pesen, “Eski yıllarda teknoloji gelişmediği için, bin abonelik bir telefon hattı vardı. Ulusal gazetelere haberleri göndermek için resimlerini çekip, yazdıktan sonra zarf içine koyardık. Bandırma-İstanbul arasında gemilerde çalışam emanetçilere verirdik ve onlar sabahın erken saatlerinde ilgili gazetelerin kapılarına haberlerimizi bırakırdı. Şimdi teknoloji geliştiği için her şeye ulaşmamız ve mesleğimizi yapmamız daha kolay.” diye konuştu.
Haber: Selin Girgin
