Uzmanlardan deprem yorumu

Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, paniğe neden olurken uzmanlar, bu depremin beklenen büyük Marmara depremi olmadığını vurgulayarak önemli uyarılarda bulundu.
İstanbul’da Silivri açıklarında önce 3.9 daha sonra da 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. 6.2’lik şiddetli deprem, çok sayıda çevre ilden de hissedildi. Yaşanan deprem ve ardından gelen artçılar Balıkesir’de ve Bandırma’da da paniğe neden oldu. Depremin ardından en büyüğü 5,9 olan 250’nin üzerinde artçı deprem meydana geldiği kaydedildi. Yetkililer tarafından artçı depremlerin devam edebileceği konusunda uyarılar yapıldı. Korkutan depremlerin ardından gözler deprem uzmanlarının yapacağı değerlendirmelere çevrildi.

ERCAN: “BEKLEDİĞİM BÜYÜK DEPREMİN BÜYÜKLÜĞÜ 7.0 İLE 7.2 ARASINDADIR”

Deprem ile ilgili sosyal medya hesabında paylaşım yapan Ünlü Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan: “Bugün Silivri açıklarında 4.0 büyüklüğünde bir öncü depremden sonra, 6.1 büyüklüğünde bir ana deprem meydana geldi. Bu depremin ardından, 4.1 ile 2.9 arasında değişen artçı sarsıntılar yaşanmaya başladı. 6.1 büyüklüğündeki bu deprem, Trakya kırığı üzerinde beklediğimiz büyük İstanbul depremi değildir. Ancak, bu depremin konumu ve derinliği, gelecekte olabilecek büyük depremin nerede gerçekleşeceğine dair önemli ipuçları sunmaktadır. Depremin odak noktası, yaklaşık 13 kilometre derinlikteki granit katmanıdır. Beklediğim büyük depremin büyüklüğü 7.0 ile 7.2 arasındadır. Ancak bu depremin hemen ardından geleceğini söylemek için elimizde yeterli bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Böyle büyük bir depremin oluşabilmesi için, 6 milyar gigatonluk bir gücün yer kabuğuna baskı yapması gerekmektedir. 1999 Gölcük Depremi’nden bu yana bu denli büyük bir enerjinin birikmediği görüşündeyim. Bugünkü depremin süresi yaklaşık 17 saniye sürmüştür ve deniz tabanında yaklaşık 10 kilometrelik bir kırılmaya neden olmuştur. İstanbul’da bir depremin yıkıcı etkiler yaratabilmesi için eşik değeri, büyüklük olarak 6.4’ün üzerinde olmalıdır. 6.1 büyüklüğündeki deprem, bazı yapılarda kısmi hasara neden olmuş olabilir. Vatandaşlarımızın, yaşadıkları binalarda taşıyıcı kolon ve kirişlerde çatlama veya kırılma olup olmadığını kontrol etmeleri önemlidir. Eğer böyle bir hasar tespit edilirse, o binaya kesinlikle girilmemelidir.” dedi.

ÜŞÜMEZSOY: “GENEL PLANDA BÜYÜK DEPREM SÖZ KONUSU DEĞİL”

Yaşanan depremden yaklaşık 20 gün önce Silivri ile ilgili uyarılarda bulunan Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy da depremle ilgili açıklamalarda bulundu. Diğer uzmanlar daha büyük bir deprem yaşanacağına işaret ederken İstanbul’da artık büyük bir deprem beklemediğini belirten Prof. Dr. Üşümezsoy, “İstanbul’da şunu söylüyorum. Santorini ile bağlı bir nokta. Oradaki düşey fay büyük depremler yaratıyor. Ama İstanbul’da da öyle depremler varmış. Ama arkadaşların hatası, Kuzey Anadolu Fayı ile yani yanal hareket eden fay ile uçurum gibi çöken fayı aynı sistem içerisine koymak istiyorlar. Santorini’den hareket ederek bilimsel bir temel ortaya çıkıyor. Kumburgaz ve Silivri’de 6 buçuğa yakın 6 gibi bir deprem olabilir. Orada da bu gördüğümüz heyelanlı bölgeler çalışabilir. Ama genel planda büyük deprem söz konusu değil.” diye konuştu.

GÖRÜR: “BUNLAR MARMARA’DA BEKLEDİĞİMİZ BÜYÜK DEPREM DEĞİL”

Büyük İstanbul depremi öncesinde önlem alınması gerektiğinin altını her defasında çizen Türk Jeolog ve Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür ise beklenen Marmara depreminin henüz gerçekleşmediğini belirterek şunları söyledi:
“12 sularında Silivri açıklarında 4,0 deprem oldu. Deprem Kumburgaz Fay zonunda. Bu fay kilitli bir fay, enerji biriktiriyor. Zaman zaman da küçük depremler yapıyor. Yeri anlamlı, dikkatli olmak lazım. Kumburgaz Fayı yükleniyor. İstanbul’da Marmara Denizi’nde, Kumburgaz fayı üzerinde çok deprem oluyor. Değişik büyüklükte. Bunlar Marmara’da beklediğimiz büyük deprem değil. Bunlar bu fayın biriktirdiği stresi artırıyor. Yani kırılmaya zorluyor. Burada asıl deprem daha büyük ve 7’nin üzerinde olacak. Deprem, deprem olduğu zaman konuşulmayacak kadar önemli bir konudur. Depremin olmadığı zaman konuşup önlem almak lazım. Bunu başta hükümet, sonra belediye ve halk el ele vererek kenti depreme hazırlaması lazım. Kentsel dönüşüm, bina yapmak kenti depreme hazırlamak değildir. Deprem dirençli kent apayrı şeydir. Artık gerekeni halk yapmalıdır. Yapacağı şey gözetim ve denetimdir.”

HABER MERKEZİ