Şəbāṭ, Şubāṭ, Şubat

“Adı Şubat olan bu şiirde kalbim uzun bir nehir gibi

“Adı Şubat olan bu şiirde kalbim uzun bir nehir gibi ağrıyor.”

*Birhan Keskin

Şəbāṭ, şubāṭ, şubat… Bu kelimenin hikâyesi, tıpkı bu topraklardaki varoluş hikâyemiz gibi köklü ve katmanlı. Süryanice şəbāṭ kelimesinden gelen, Arapçada şubāṭ olarak kullanılan bu sözcük, Babil takviminde de bir aya denk düşer. Farklı kültürlerde tohumu atılmış, bizde ise şubat olarak çiçeklenmiştir.

Şubat ayının iç kaftan giydiren soğuğunda “çiçeklenmek” ifadesini özellikle seçtim. Çünkü çiçeklenmek genellikle baharla ilişkilendirilse de burada var olmayı, direnç göstermeyi temsil ediyor. Erken açan çiçeğin her zaman verimli olmayacağı bilgisini de aklımızda tutuyoruz.

Havanın koyu griden kendini dayattığı günlerden geçiyoruz. Soğuğun aksini kabul etmediği zamanlar… Ayaklarımız yere bastıkça üşüyoruz, burnumuzun akışı hiç dinmiyor, araba silecekleri hızla çalışıyor. Üşüdükçe dışarıda yaşayanlar için dua ediyor, betonarme yapılarımıza sığınıyoruz. Meteorolojiden kar beklentisine girip sonra olmayınca hayıflanıyoruz.

Bu günler, daha çok içimize döndüğümüz, tek başına ama yalnız olmadığımız zamanlar… Düşündükçe içimizin açık griden koyu griye döndüğü, birçok fikrin beyin hücrelerimizi işgal etmek dışında somutlaşamadığı, hafiflemek için ince düşündüğümüz ama hafiflemek yerine içimizde daha fazla tortu biriktirdiğimiz, çembere teğet geçme imkansızlığının çemberin içinde olma halinden kaynaklandığı, Z raporlarını alamadığımız, günü kapatamadan ertesi güne geçmişin ağırlığıyla başladığımız günler…

Zihnimiz sürekli meşgul. Sadece kendimizi değil, içinde var olduğumuz kümeyi de düşünüyoruz. “Para cezası ile şiddet hafifler mi?” diyoruz. “Hangi olayda hangi hafifletici sebepler bulunur acaba?” diye sorguluyoruz. “Küçük bedenlerin elleri torna tezgâhlarında üşür mü?” diye aklımızdan geçiriyoruz. “Asgari olanla azami yaşamlar kurulabilir mi?” sorusu, ön beynimizi zorluyor.

Şəbāṭ bir yol bulup bizim topraklarımıza şubat olarak akmış. Tıpkı insanlık hikâyesi gibi… Acıları barındırdığı kadar umutları da içinde taşıyan bir kelime. İçimiz ve zihnimiz eksilere yakın derecelerde olsa da bu soğuk günlerde Şəbāṭın kendine bulduğu kanalı bizim de bulacağımızı unutmamalıyız. Ve bilmeliyiz ki bazı bitkiler soğuğa dayanıklıdır; erken çiçek açmak bazen güçlenmek demektir.

*Birhan Keskin, Şubat şiiri