Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Müsilajsız Marmara için eğitim

Bandırma Ticaret Odası ve

Bandırma Ticaret Odası ve Etki Çemberleri Vakfı iş birliğinde Mavi- Yeşil Sektörel Dönüşüm Programı eğitimi gerçekleştirildi. Müsilajsız bir Marmara’nın çözümleri masaya yatırıldı.

Bandırma Ticaret Odası ve Etki Çemberleri Vakfı iş birliğinde Mavi- Yeşil Sektörel Dönüşüm Programı eğitimi düzenlendi. Bandırma Ticaret Odası ev sahipliğinde düzenlenen eğitimde etki odaklı, sürdürülebilir ve doğa dostu planlama ile sektörlere ilişkin AB finansman kaynaklarına yönelik bilgi paylaşımı sağlandı.

Bandırma Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adem Yılmaz, “Marmara Bölgesi’nde yaşayanlar olarak birçoğumuz geçtiğimiz yıl ilk defa müsilaj kavramıyla tanıştık. Maalesef kötü bir deneyimimiz oldu. Çevreye verdiği olumsuzluklar bize durumun ne kadar ciddi boyutlara ulaşabileceğini gösterdi. Bugün yapılacak programda müsilajsız Bandırma’ya ulaşmak için yapılması gerekenleri öğreneceğiz. Tüm vakıf gönüllülerine yürütmüş oldukları müsilaj projesi için teşekkür ediyorum.” dedi. Proje yürütücülerinden Merve Kanak, projenin AB Yeşil Mutabakatı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Marmara Denizi Eylem Planı esasları kapsamında sürdürüldüğünü belirterek proje hakkında bilgi verdi.

“KİRLİLİĞİN ÖNÜNE GEÇEMEZSEK MARMARA DENİZİ’Nİ KURTARAMAYIZ”

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP)’nın desteğiyle yürütülen “Müsilajsız Marmara için Marmara Denizi Dostu Sanayi Projesi” kapsamında, Marmara Denizi’nin ekonomik, kültürel, sosyal ve çevresel sürdürülebilirliği konusu anlatıldı. Konuşmacı Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın oluşmasına neden olan etkenler hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Sarı, “Müsilaj aslında doğal bir süreç. Zararlı zehirli bir madde değil. Müsilaj 3 temel etkiyle çıktı. Yüksek sıcaklık, durağan deniz ve fazla besin elementi. Geçtiğimiz yıl atlatılan sürecin ardından müsilajın tamamen kaybolduğunu düşündü insanlar. Toplanan kısım haricindeki müsilaj denize çöktü. Deniz yüzeyinin 30 metre altında askıda hala müsilaj bulunuyor. Müslajdan sonra bütün sünger toplulukları, mercanlar ve deniz çayırları öldü. Kirliliğin önüne geçemezsek Marmara Denizi’ni müsilajdan kurtaramayız. Denize atılan atık miktarının azaltılması gerekiyor.” dedi.

Haber: M. Nur Uysun / Selin Girgin